Bu sıcak havalarda sokakta gördüğünüz aç ve susuz hayvanları beslemeyi unutmayın! Hekate'nin köpekleri, Bastet'in kedileri ve Odin'in kargaları sizlere minnettar olacaklar!
Ha bir de köpek besledikten sonra ellerinizi yıkamayı da unutmayın, çok fena yalıyorlar! :)
28 Haziran 2014 Cumartesi
27 Haziran 2014 Cuma
İletişim için E-mail adresi
Eğer bana soracağınız sorularınız, blogla ilgili istekleriniz veya benimle sadece konuşmak istediğiniz şeyler varsa bana yesilpentagram@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz!
Bir karikatür daha!
Umarım okurken sizler de benim kadar eğlenirsiniz!
Orijinal hali için buraya tıklayın
Büyük hali için buraya tıklayın
Orijinal hali için buraya tıklayın
Büyük hali için buraya tıklayın
Oruç
Ramazanın yaklaşması ile birlikte hoşgörü dini İslam'a inanan kişilere dikkat etmenizi önermek istedim. Hepinizin bildiği üzere insanlar açken daha agresif oluyorlar.
Müslümanların tuttuğu oruç ile ilgili anlamadığım kısım şu; neden insan kendisi oruç tuttuğu için çevresindekilerin de tutmasını ister? Bu mantıklı bir şey mi? Geçen senelerde tanıdığım Müslüman birisi bana oruç tuttuğunu ve terbiyesizin birinin gelip önünde su içtiğini söyledi. Su içmek ne zamandan beri terbiyesizlik oluyor? Senin oruç tutman beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Hatta istiyorsan ölene kadar aç kal bu beni yine ilgilendirmez fakat sen dininin gerekliliğini yerine getirirken bu kafa yapısındaysan işte orada durmanı ve kendini toparlamanı öneririm. Senin oruç tutuyor, namaz kılıyor veya başka türlü Müslümanlara ait olan ibadetleri yerine getiriyor olman bunları herkesin yapması gerektiği anlamına gelmez. Her ne kadar Semavi dinlere inanan kimseler kabul etmek istemeseler de bu dünyada onlarca belki yüzlerce ve hatta belki de binlerce din var ve bu dinler en az Semavi dinler kadar gerçek. En az diyorum çünkü pek çoğu üç kutsal kitaplı dinden daha mantıklı.
Bunları neden mi söylüyorum? Semavi dinlere olan nefretin neden git gide arttığını görmeniz için. Semavi dinlere inanan kimseler başkalarına saygı duymadığı sürece diğer dinlere mensup veya ateist kişilerden de saygı görmeyi beklememeliler.
Bu ön açıklamadan sonra asıl konumuz olan Paganizmde oruç anlayışına gelebiliriz.
Paganizmde oruç anlayışı İslamda veya Yahudilikte olduğundan çok farklıdır. Oruç Paganizmde bir ritüele hazırlanma metodu yahut ruhsal dinlenme metodu olarak kullanılır. İslamda olan oruçtan farkı ise bir ay sürmemesi ve oruç süresince bazı gıdaların tüketilebilmesidir. Paganizmde oruç tutan kişi sıvı tüketebilir. Kendisine belirlediği belli saatlerde yemek yiyebilir. Kısacası Paganizmde oruç tamamen size kalmış ve pek acıkmadan atlatabileceğiniz bir şey.
Genel olarak Paganlar meditasyon yapmadan önce oruç tutmaya başlayabilirler. Böylece tanrılara daha çok yaklaşacaklarına ve daha iyi konsantre olacaklarına inanırlar. Ritüellerden önce tutulan oruç da aynı şekildedir. Fiziksel güçten feragat edip, ruhsal güce ulaşmaya çalışmayı temsil eder.
Fakat şunları unutmayın!
- Kalp rahatsızlığı, kanser veya kana bağlı hastalıklarınız(anemi gibi) varsa
- Bağışıklık sisteminiz yeterince güçlü değilse
- İştahsızlık probleminiz veya çok yemenizi gerektiren bir hastalığınız varsa
- Hamileyseniz veya çocuk emziren bir anneyseniz
- Bazı psikolojik sorunlarınız varsa
Her ne kadar Paganizmde oruç zor bir şey olmasa da bünyenizi biraz zorlayacaktır. Özellikle yukarıda belirttiğim maddelerden en az birisine sahip bir kişi oruç tutmamalıdır.
Müslümanların tuttuğu oruç ile ilgili anlamadığım kısım şu; neden insan kendisi oruç tuttuğu için çevresindekilerin de tutmasını ister? Bu mantıklı bir şey mi? Geçen senelerde tanıdığım Müslüman birisi bana oruç tuttuğunu ve terbiyesizin birinin gelip önünde su içtiğini söyledi. Su içmek ne zamandan beri terbiyesizlik oluyor? Senin oruç tutman beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Hatta istiyorsan ölene kadar aç kal bu beni yine ilgilendirmez fakat sen dininin gerekliliğini yerine getirirken bu kafa yapısındaysan işte orada durmanı ve kendini toparlamanı öneririm. Senin oruç tutuyor, namaz kılıyor veya başka türlü Müslümanlara ait olan ibadetleri yerine getiriyor olman bunları herkesin yapması gerektiği anlamına gelmez. Her ne kadar Semavi dinlere inanan kimseler kabul etmek istemeseler de bu dünyada onlarca belki yüzlerce ve hatta belki de binlerce din var ve bu dinler en az Semavi dinler kadar gerçek. En az diyorum çünkü pek çoğu üç kutsal kitaplı dinden daha mantıklı.
Bunları neden mi söylüyorum? Semavi dinlere olan nefretin neden git gide arttığını görmeniz için. Semavi dinlere inanan kimseler başkalarına saygı duymadığı sürece diğer dinlere mensup veya ateist kişilerden de saygı görmeyi beklememeliler.
Bu ön açıklamadan sonra asıl konumuz olan Paganizmde oruç anlayışına gelebiliriz.
Paganizmde oruç anlayışı İslamda veya Yahudilikte olduğundan çok farklıdır. Oruç Paganizmde bir ritüele hazırlanma metodu yahut ruhsal dinlenme metodu olarak kullanılır. İslamda olan oruçtan farkı ise bir ay sürmemesi ve oruç süresince bazı gıdaların tüketilebilmesidir. Paganizmde oruç tutan kişi sıvı tüketebilir. Kendisine belirlediği belli saatlerde yemek yiyebilir. Kısacası Paganizmde oruç tamamen size kalmış ve pek acıkmadan atlatabileceğiniz bir şey.
Genel olarak Paganlar meditasyon yapmadan önce oruç tutmaya başlayabilirler. Böylece tanrılara daha çok yaklaşacaklarına ve daha iyi konsantre olacaklarına inanırlar. Ritüellerden önce tutulan oruç da aynı şekildedir. Fiziksel güçten feragat edip, ruhsal güce ulaşmaya çalışmayı temsil eder.
Fakat şunları unutmayın!
- Kalp rahatsızlığı, kanser veya kana bağlı hastalıklarınız(anemi gibi) varsa
- Bağışıklık sisteminiz yeterince güçlü değilse
- İştahsızlık probleminiz veya çok yemenizi gerektiren bir hastalığınız varsa
- Hamileyseniz veya çocuk emziren bir anneyseniz
- Bazı psikolojik sorunlarınız varsa
Her ne kadar Paganizmde oruç zor bir şey olmasa da bünyenizi biraz zorlayacaktır. Özellikle yukarıda belirttiğim maddelerden en az birisine sahip bir kişi oruç tutmamalıdır.
8 Haziran 2014 Pazar
Pagan İsmi Seçmek
Bütün Pagan olan bireyler kendilerine yeni bir isim seçerler. Bu isim onların ritüellerde, diğer Paganlarla olan etkinliklerde ve benzeri olaylarda kullanacakları isimdir fakat isim seçerken bazı kurallara dikkat edilmesi gereklidir. Bunlar klasik görgü kuralları tarzı şeylerdir. Bugün sizlere kısaca bunlardan bahsetmek istiyorum. Ayrıca Rune Alfabesi ile ilgili yazı çok ilgi çekmediği için onun devamını getirmemeye karar verdim. Belki sonraki günlerde istek olursa Futhark karakterlerinin anlamlarını yazabilirim. Şimdi konuya dönüyorum.
Demin de belirttiğim gibi her Pagan birey isim seçmek isteyecektir ve isim seçiminde inanıyorum ki bir çok Pagan kararsız kalacaktır. Bu kararsızlığınızı yenmeniz için öncelikle Tanrı ve Tanrıçaları bilmenizi ve onları araştırmanızı öneririm. Tanrılar ve Tanrıçalar arasında sizin kendinizi yakın hissettiğiniz biri kesinlikle olacaktır ve ona yakın isimler tercih etmek bir çok Pagan'ın uyguladığı bir yöntemdir. Kendimden örnek vermek gerekirse; ben Hekate'yi kendime çok yakın görüyorum, köpekleri seviyorum ve bu yüzden de bununla alakalı bir isim buldum. Lykos. Yunancada Lycos "kurt" anlamına gelmekte ve Hekate'nin ismi de bazı kaynaklarda Hecate bazılarında ise Hekate olarak geçer. Ben de bu yüzden Pagan ismimin bununla alakalı bir şey olması gerektiğini düşündüm ve Lycos ismini almak yerine Lykos ismini aldım. Köpeklerle ve Hekate ile alakalı bir isim ve bu ismi seçtiğim için pişman değilim hatta aksine çok yaratıcı ve güzel olduğunu düşünüyorum.
Kendinizi yakın hissettiğiniz Tanrı veya Tanrıçanın isminden esinlenerek isim almak bir yöntem fakat burada dikkat etmeniz gereken şey şu; isminden esinlendiğiniz Tanrı veya Tanrıçaya hakaret etmemek. Örneğin; isminizi seçerken Odin'e ne kadar yakın olduğunuzu fark ettiniz diyelim. Bu yüzden kendinize onun oğlu olan Thor'un ismini vermemelisiniz. Bu pek hoş olmaz. Onun yerine Odin'den esinlenerek kendinize yeni isimler bulmalısınız. Mesela Odin'in sembolik hayvanı kargadır. Eski İskandinav dillerinde bildiğim kadarıyla Hrafn karga demek oluyor. Bunu kendinize isim olarak alabilirsiniz. Tabi ki istediğiniz ismi seçmekte özgürsünüz fakat şöyle düşünün. Gerçek hayattaki isminiz ömrünüz boyunca size bağlı kalıyor ve tüm ömrünüzü onunla geçiriyorsunuz. Bu yüzden bir kez seçip, tam seçmek bence en uygunu olacaktır.
Dikkat etmeniz gereken diğer unsurlar ise isimlerin anlamları ve ileri görüşlülük. Birçok kişi isim seçerken sadece kulağa nasıl geldiğine dikkat ediyor ve eğer hoşlanırsa o ismi seçiyor. Bu tabi ki sizin bileceğiniz bir şey fakat bence ismi seçerken anlamına da dikkat etmelisiniz. İleri görüşlülükten kastın ne diye soracak olursanız insanların ilgi alanları, sevdikleri şeyler değişebilir. O yüzden kendinize bugün sevdiğiniz bir şeyden isim vermek yerine her zaman seveceğiniz bir şeyden esinlenerek isim vermenizi tavsiye ederim.
Kaçınmanız gereken bir diğer şey ise unvanlar. Örneğin isminizi seçtiniz ve isminizin Lykos olması gerektiğine karar verdiniz. Lykos'un başına Sir, Lady gibi unvanlar getirmeniz hoş olmayacaktır çünkü bu tür unvanlar genellikle büyük Pagan toplulukların liderleri tarafından kullanılıyor. Eğer ileride büyük bir grubun lideri olursanız o zaman zaten grup üyeleriniz size bu tür unvanlar vereceklerdir.(Başrahip, Başrahibe vb.)
Yazının sonuna gelirken sizlere şunu hatırlatmak isterim ki isim seçmek sabır gerektiren bir iştir. Bazı eski Pagan kültürlerinde Pagan ismi 1 yıl ve 1 gün araştırma yapıldıktan sonra seçilirdi. Biliyorum isminizi seçmek için sabırsızlanacaksınız fakat bunu ciddiye alıp en azından bir süre araştırma yapmanız gerekecektir. Unutmayın bu isim sizlerin diğer Paganlar ve Tanrılar-Tanrıçalar karşısındaki isminiz olacak!
Demin de belirttiğim gibi her Pagan birey isim seçmek isteyecektir ve isim seçiminde inanıyorum ki bir çok Pagan kararsız kalacaktır. Bu kararsızlığınızı yenmeniz için öncelikle Tanrı ve Tanrıçaları bilmenizi ve onları araştırmanızı öneririm. Tanrılar ve Tanrıçalar arasında sizin kendinizi yakın hissettiğiniz biri kesinlikle olacaktır ve ona yakın isimler tercih etmek bir çok Pagan'ın uyguladığı bir yöntemdir. Kendimden örnek vermek gerekirse; ben Hekate'yi kendime çok yakın görüyorum, köpekleri seviyorum ve bu yüzden de bununla alakalı bir isim buldum. Lykos. Yunancada Lycos "kurt" anlamına gelmekte ve Hekate'nin ismi de bazı kaynaklarda Hecate bazılarında ise Hekate olarak geçer. Ben de bu yüzden Pagan ismimin bununla alakalı bir şey olması gerektiğini düşündüm ve Lycos ismini almak yerine Lykos ismini aldım. Köpeklerle ve Hekate ile alakalı bir isim ve bu ismi seçtiğim için pişman değilim hatta aksine çok yaratıcı ve güzel olduğunu düşünüyorum.
Kendinizi yakın hissettiğiniz Tanrı veya Tanrıçanın isminden esinlenerek isim almak bir yöntem fakat burada dikkat etmeniz gereken şey şu; isminden esinlendiğiniz Tanrı veya Tanrıçaya hakaret etmemek. Örneğin; isminizi seçerken Odin'e ne kadar yakın olduğunuzu fark ettiniz diyelim. Bu yüzden kendinize onun oğlu olan Thor'un ismini vermemelisiniz. Bu pek hoş olmaz. Onun yerine Odin'den esinlenerek kendinize yeni isimler bulmalısınız. Mesela Odin'in sembolik hayvanı kargadır. Eski İskandinav dillerinde bildiğim kadarıyla Hrafn karga demek oluyor. Bunu kendinize isim olarak alabilirsiniz. Tabi ki istediğiniz ismi seçmekte özgürsünüz fakat şöyle düşünün. Gerçek hayattaki isminiz ömrünüz boyunca size bağlı kalıyor ve tüm ömrünüzü onunla geçiriyorsunuz. Bu yüzden bir kez seçip, tam seçmek bence en uygunu olacaktır.
Dikkat etmeniz gereken diğer unsurlar ise isimlerin anlamları ve ileri görüşlülük. Birçok kişi isim seçerken sadece kulağa nasıl geldiğine dikkat ediyor ve eğer hoşlanırsa o ismi seçiyor. Bu tabi ki sizin bileceğiniz bir şey fakat bence ismi seçerken anlamına da dikkat etmelisiniz. İleri görüşlülükten kastın ne diye soracak olursanız insanların ilgi alanları, sevdikleri şeyler değişebilir. O yüzden kendinize bugün sevdiğiniz bir şeyden isim vermek yerine her zaman seveceğiniz bir şeyden esinlenerek isim vermenizi tavsiye ederim.
Kaçınmanız gereken bir diğer şey ise unvanlar. Örneğin isminizi seçtiniz ve isminizin Lykos olması gerektiğine karar verdiniz. Lykos'un başına Sir, Lady gibi unvanlar getirmeniz hoş olmayacaktır çünkü bu tür unvanlar genellikle büyük Pagan toplulukların liderleri tarafından kullanılıyor. Eğer ileride büyük bir grubun lideri olursanız o zaman zaten grup üyeleriniz size bu tür unvanlar vereceklerdir.(Başrahip, Başrahibe vb.)
Yazının sonuna gelirken sizlere şunu hatırlatmak isterim ki isim seçmek sabır gerektiren bir iştir. Bazı eski Pagan kültürlerinde Pagan ismi 1 yıl ve 1 gün araştırma yapıldıktan sonra seçilirdi. Biliyorum isminizi seçmek için sabırsızlanacaksınız fakat bunu ciddiye alıp en azından bir süre araştırma yapmanız gerekecektir. Unutmayın bu isim sizlerin diğer Paganlar ve Tanrılar-Tanrıçalar karşısındaki isminiz olacak!
5 Haziran 2014 Perşembe
Gölgeler Kitabı ve Runeler
Evet, uzun bir aradan sonra finallerin bitmesi ile birlikte tekrar yazılar yazmaya başlıyorum! Bugün sizlere biraz Gölgeler Kitabı yani Book of Shadows kavramından bahsetmek istiyorum. Gölgeler Kitabı her Pagan bireyin kendi bulduğu veya öğrendiği şeyleri not aldığı bir nevi not defteri olarak başlar fakat zaman geçtikçe o not defteri bireyin sürekli açıp baktığı, yararlandığı bir kitap halini alır ve Gölgeler Kitabının oluşturulma amacı da budur.
Pagan kişiler bir çok ayin, büyü veya kutlamayı akıllarında tutamayacakları için ve bunlardan daha sonra da yararlanmak istedikleri için Gölgeler Kitabı adını verdikleri bir kitap oluştururlar. Bu kitaba buldukları tüm ayinleri, metodları ve aklınıza gelecek her şeyi yazarlar.
Gölgeler Kitabını yazarken bazı Paganların farklı alfabeler ve diller kullandığı da görülmüştür. Örneğin; okuyan kişilerin kitabınızdan bir şey anlayamamasını istiyorsanız Rune Alfabesi kullanabilir ve notlarınızı İngilizce yazabilirsiniz. Rune Alfabesi gerek Avrupa'da gerekse Asya'da yaygın olarak kullanılmış bir alfabedir. Milattan sonra 100 gibi bir yılda bulunduğu tahmin edilmekte fakat kim tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Avrupa'da Almanlar, Anglo-Saksonlar, İskandinavların yanı sıra Asya'da Türkler'de bu alfabeyi kullanmıştır. Bu alfabeyi öğrenmek isteyenler için Anglo-Saksonların kullandığı versiyonunu ve Türklerin kullandığı iki versiyonu buraya yazının sonuna ekleyeceğim. Bana Anglo-Saksonların kullandığı versiyon çok daha kolay geldiği için ben onu öğrenmeyi ve kullanmayı seçtim. Türkçe karakter eksikliğini de kendi bulduğum karakterler ile giderdim. Sizler de böyle bir yol izleyebilirsiniz.
Rune Alfabesi Paganlar tarafından yaygın olarak büyü ve fal amaçları ile de kullanılır. Her Rune karakterinin bir anlamı ve ismi vardır. Runeler gelecekten haber vermezler fakat birçok Pagan onlara danışıp, onların verdikleri anlamlara göre hareket ederler. Bu fal bakma işlemi genelde İskandinavların kullandığı Runeler ile gerçekleştirilir. İskandinav Runelerine "Futhark" adı veriliyor.
Runeleri kullanarak fal bakmayı ve Runelerin anlamlarını çevirip bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.
Türklerin kullandığı alfabeler için tıklayın
Anglo-Saxon Alfabesi için tıklayın
Pagan kişiler bir çok ayin, büyü veya kutlamayı akıllarında tutamayacakları için ve bunlardan daha sonra da yararlanmak istedikleri için Gölgeler Kitabı adını verdikleri bir kitap oluştururlar. Bu kitaba buldukları tüm ayinleri, metodları ve aklınıza gelecek her şeyi yazarlar.
Gölgeler Kitabını yazarken bazı Paganların farklı alfabeler ve diller kullandığı da görülmüştür. Örneğin; okuyan kişilerin kitabınızdan bir şey anlayamamasını istiyorsanız Rune Alfabesi kullanabilir ve notlarınızı İngilizce yazabilirsiniz. Rune Alfabesi gerek Avrupa'da gerekse Asya'da yaygın olarak kullanılmış bir alfabedir. Milattan sonra 100 gibi bir yılda bulunduğu tahmin edilmekte fakat kim tarafından bulunduğu bilinmemektedir. Avrupa'da Almanlar, Anglo-Saksonlar, İskandinavların yanı sıra Asya'da Türkler'de bu alfabeyi kullanmıştır. Bu alfabeyi öğrenmek isteyenler için Anglo-Saksonların kullandığı versiyonunu ve Türklerin kullandığı iki versiyonu buraya yazının sonuna ekleyeceğim. Bana Anglo-Saksonların kullandığı versiyon çok daha kolay geldiği için ben onu öğrenmeyi ve kullanmayı seçtim. Türkçe karakter eksikliğini de kendi bulduğum karakterler ile giderdim. Sizler de böyle bir yol izleyebilirsiniz.
Rune Alfabesi Paganlar tarafından yaygın olarak büyü ve fal amaçları ile de kullanılır. Her Rune karakterinin bir anlamı ve ismi vardır. Runeler gelecekten haber vermezler fakat birçok Pagan onlara danışıp, onların verdikleri anlamlara göre hareket ederler. Bu fal bakma işlemi genelde İskandinavların kullandığı Runeler ile gerçekleştirilir. İskandinav Runelerine "Futhark" adı veriliyor.
Runeleri kullanarak fal bakmayı ve Runelerin anlamlarını çevirip bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.
Türklerin kullandığı alfabeler için tıklayın
Anglo-Saxon Alfabesi için tıklayın
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)